çanakkale savaşı

kutü'l-amare savaşı ile birlikte osmanlı imparatorluğu'nun birinci dünya savaşı'nda başarılı olduğu diğer bir savaş.

doğrusu çanakkale savaşı değil, çanakkale zaferidir.

okumayı en çok sevdiğim konulardan biridir. ilk başlar askerimizin çektiği eziyet yanlış strateji ile bir çok insanın hayatını kaybetmesi insanı okurken yıkıyor. ama şu düvel-i muazzama ne var ne yok toplayıp kuyruklarını sıkıştırıp kaçıyorlar ya asdfghjklşi hz. allah bunların hesabını soracak dünya devleri. döktüğünüz müslüman kanının hesabını vereceksiniz!

savaşın 102. yılı anısına biz de savaşın nasıl geliştiğini genel hatlarıyla anlatalım. osmanlı yıllardır savaşları ve balkanlardaki önemli topraklarını kaybetmektedir ve devlet olarak atılıma ihtiyacı vardır. 1914'te patlak veren dünya savaşı'yla birlikte enver paşa savaşın galibinin almanya olacağını düşünerek savaşa girer. almanya'dan gönderilen goeben ve breslau isimli iki gemi türk bandırasına geçirilerek yavuz ve midilli isimlerini alır, rusya'nın sivastopol limanı bombalanır ve osmanlı fiilen savaşa dahil olur. savaş sırasında rusya'da devrim ateşi yanar, rus çarlığı artık içindeki sorunlara dönmüştür. itilaf devletleri çarlığı geri kazanmak için çanakkale ve istanbul boğazları'nı geçip rusya'ya ikmal ve askeri yardım götürmek ister, sonucunda çanakkale cephesi açılır. cephenin stratejik olarak en önemli noktası gelibolu'dur, eğer çanakkale geçilirse istanbul'u kurtarmak imkansız olacak, rusya oyuna yeniden dahil olacak, savaş erkenden sonuçlanacaktı. fransa ve birleşik krallık bandıralı gemilerden oluşan zamanının en iyi savaş gemileri, kruvazörleri ile birlikte osmanlı'ya şans dahi tanınmayan harekat 1915 şubatı'nda deniz savaşı olarak başlar. müstahkem mevki komutanı cevat çobanlı, nam-ı diğer 18 mart kahramanı'nın önderliğinde gelibolu tabyalarından donanma geçirilmez. son darbe 18 mart 1915 günü vurulur, ingilizlerin önemli gemileri batırılır ve deniz savaşı zaferle sonuçlanır. her yıl andığımız 18 mart deniz savaşları zaferidir ancak muharabe daha bitmemiştir. çanakkale'yi denizden geçemeyeceğini anlayan itilaf devletleri gelibolu yarım adasına çıkartma yapmaya karar verir. 25 nisan şafağında başta seddülbahir ve arıburnu olmak üzere 5 noktadan çıkartmayla başlarlar. ancak inanılmaz inatçı bir osmanlı savunmasıyla karşı karşıya gelirler, bir yanda kendi topraklarını savunan türkler, kürtler, lazlar, araplar, çerkesler... diğer yanda avustralya çöllerinden toplanmış ve hiç alakası olmadıkları topraklarda savaşan anzaklar. dünyanın en iyi ekipman ve silahlarına sahip olan süper güçler çanakkale'de inancı, başarma arzusunu kısacası insan faktörünü tamamen atlamışlardır ve aralık 1915'te yenilgiyle evlerine dönerler. mustafa kemal de arıburnu'nda yaptığı savunmayla halkın ve padişahın gözdelerinden biri haline gelir. 1. dünya savaşı'nın sonucuna bakarsak sanki çanakkale muharebelerinin bir etkisi yok gibi gözükür ancak zannımca dünya ve türkiye tarihini derinden etkiledi. çanakkale geçilse sovyetler yerinde muhtemlen hala çarlık olacak, kurtuluş savaşı sırasında doğu cephesi bu kadar çabuk kapanmayacak, belki de hiç kapanmayacaktı. batı'da yunana karşı bu kadar kuvvet toplanamayacak, sovyetler gibi bir müttefik olmayacaktı. sovyet süper gücü belki daha geç belki hiç ortaya çıkmayacaktı, sonuç olarak almanları durduracak bir güç de olmayabilirdi vs. sonuç olarak emperyalist yayılıma vurulan ilk darbe ve direniş çanakkale'deydi.

efsaneleşen büyük savaş. sözde değil özde 7 düvele kafa tutulan yer. ki şuandaki dünya üzerinde de bu savaşın etkisi olduğu çok açık. zira eğer çanakkale geçilseydi rusya'ya yardım gidecek ve bolşevik ihtilali başarısızlıkla sonuçlanacak, komünist sisteme geçilmeyecekti. iki kutuplu dünyanın oluşmasına zemin hazırlayan bir savaş. çanakkale'ye gidin ve görün bence gitmeyenler. mümkünse rehberle tabi. muazzam bir yer muazzam.

bu savaşta itilaf devletlerinin amacı kısa yoldan çanakkale boğazını geçmek ve istanbul'u işgal edip savaşı az bir zayiat ve belki de kesin bir zafer ile sona erdirmekti. fakat çanakkale'yi istanbul'un kapısı olarak gören ecdat canını vermiş, çanakkale'nin geçilmesine izin vermemiştir. çanakkale savaşı sadece 18 martta kazanılan deniz zaferi ile kısıtlanmamalıdır. zira bu tarihten sonra boğazdan elini kolunu sallayarak geçemeyeceğini anlayan düvel-i muazzama, karaya asker çıkarmış ve bir çok yerde kanlı savaşlar yaşanmıştır. akabinde ise bir türlü zafer elde edemeyen itilaf kuvvetleri arkalarına bakmadan kaçmışlardır. evet evet kaç tı lar. (bkz: asdfghjklşi)

cephede bulunan bir subay düşmanın çekildiği (kaçtığı) 8 ocak günü günlüğüne şunları yazıyor: "gece... birden bire uyandırdılar. yaver nureddin bey, düşmanın çekilmekte olduğunu, sahilde yangınlar yandığını söyledi. derhal kumandana, birinci, ikinci taburlara tebliğ ettim... sırayla düşmanın birinci, ikinci hattının işgal edildiği haberleri geliyor; her taraftan ezan-ı muhammedi sesleri işitiliyordu..."

Çanakkale Savaşları, bir devrin kapanıp, diğer devrin açıldığı, herkesin diz çöktüğü bir dünya devi olan ingiltere'nin yenilmez olmadığının ispatlandığı, büyük bir savaştır. Ancak zaman içerisinde bu savaşlarla ilgili bazı olmayan şeyler eklenmiştir. Yeni yazımda bu konuyu ele aldım. okumak isterseniz, buyrun linki. Zafer günü kutlu olsun, şehitlerimize Allah rahmet eylesin.

avustralya'nın yeni güney galler eyaletindeki bir devlet kütüphanesinin yayımladığı, savaşa ait bazı fotoğraflar; link

Çanakkale zaferi*

konu ne olursa olsun dönüyor dolaşıyor bir şekilde araplara geliyor; hdasjkdhgafskd dhasjdhaskdasds şu; (#4397572) entry sonrası yeşilde beni darlayan hümanist arkadaşa tekrardan selam ederim. güzel video bu arada, ibreti bol.